3 Şubat – Conclave(2024) – 86
4 Şubat – The Substance(2024) – 90
8 Şubat – Wicked(2024) – 65
9 Şubat – Moneyball(2011) – 94
11 Şubat – Ripley(2024) – 81
11 Şubat – Haunted hill house(2018) – 80
12 Şubat – Anora(2024) – 95
13 Şubat – The Clowns(1970) – 90
18 Şubat – Witness for the Prosecution(1957) – 84
27 Şubat – Rocky(1976) – yeri ayrı
Oscarların da eski randımanı yok, kesinlikle eskilere kıyasla çok zayıf bir sene olmuş. Hele hele geçen seneye kıyasla. Neyse, bu senenin oscarları üzerine bir yazı yazacağım zaten, orada daha detaylı ele alırım

Bu ay dört tane en iyi film adayı izledim. Conclave iyi bir filmdi, ama o kadar. The Substance’ı oldukça beğendim, belki o kadar da iyi bir film değildi ama çok hoşuma gitti. Wicked görevini oldukça iyi yaptı, ailecek izledik. Çok hafif bir müzikal, hem müzik hem dans/kareografi kısmı epey başarılı. Başroldeki yeşil kadının da sesi süperdi. Onun dışında kötü bir film tabii, toplayınca vasat oluyor. Anora çok iyi bir filmdi, özellikle son sahnesini çok beğendim. Ama çok çok iyi de değildi.

Aile evinde vakit geçirmelik iki tane vasat üstü netflix mini dizisi binge eyledim. İkisini de sevdim ama o kadar da akılda kalıcı harika diziler değillerdi, Netflix’de bu tarz işlerden çok var. Andrew Scott’un oyunculuğu belki hatırlanmaya değerdi. Annemle eski usül bir courtroom draması olan Witness for the Prosecution’ı izledik. Güzel bir filmdi, artık bu tarz işler yapılmıyor gibi pek. Yapılmasına gerek var mı, o da şüpheli. Marlene Dietrich de sağlam oyuncuymuş, görmüş olduk.
Onun dışında iki de eskiden izlemiş olduğum film izledim tekrardan. Moneyball’ı üçüncü izleyişim filan galiba, gerçekten muazzam bir film. Her defasında zevkle izliyorum.
Mithat Alam’da da Rocky efsanesini bir kez daha izledim, yanımda Keremle beraber. Çok uzun zaman oldu izlemeyeli, herhalde en son lisedeyken izlemiştim. Yeri ayrı her açıdan, üstüne bir yazı da yazacağım umarım.
Martta Mithat Alam film izlemelerini düzenli devam ettirmek ve de buraya en az dört yazı yazmak istiyorum.